Pazartesi, 21 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SRu2013BAu20132011u2013MBu2013TRu20130002 H. 7 Rabi’-ul Âhir 1432
M. Pazar, 13 Mart 2011

-Basın Açıklaması- Ey Suriye'deki Müslümanlar: Suriye Rejiminin Libya Mücrimini Savunmaya Karışması, Kendi Halkını Vurma Niyetinde Olduğunu Göstermektedir

Dikkat çekici bir haberde Libya'daki ayaklanan insanlar, 05.03.2011 günü Ras Lanuf ve Bincevad şehri yakınlarında biri helikopter olmak üzere iki savaş uçağı düşürdüklerini bildirdiler. Bu uçaklardan birinde üzerlerindeki kimlik bilgilerine göre biri Libya ve diğeri Suriye uyruklu olmak üzere iki pilotunun olduğunu ifade ettiler. "Fransa 2" kanalı, takla atarak düşen uçak hakkında bir haberle birlikte biri uçağın enkazına ve diğeri pilotların cesetlerine ait olmak üzere bir görüntü yayınladı ve cesetlerden birinin Suriye uyruklu olduğunu söyledi... Bununla birlikte Albay Muammer Kaddafi'nin birlikleri ile birlikte savaşan iki Suriyelinin olduğunu söyleyen haber kaynaklarından adının açıklanmamasını isteyen Suriyeli resmî bir kaynak bunun, tamamen yalan olduğunu ve Suriye'nin herhangi bir Arap beldesine müdahale edilmesine karşı çıkma tutumuna zarar verme maksatlı bir haber olduğunu ifade etti.

Bu olay Suriye rejiminin, Libya mücrimini Müslüman halkına karşı savunmaya karıştığını, bugün Müslüman Libya halkının mücrimlerin başı olan ve halkına karşı en iğrenç katliamlar işleyen Muammer Kaddafi ile evlatlarına karşı ayaklandığı gibi ayaklanması halinde kendi halkına karşı koyma kararı aldığını açıkça göstermektedir. Bilinmeyen Suriyeli bir resmî kaynağının bu haberi yalanlamasının hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Zaten yalan söyleyerek Suriye rejiminin herhangi bir Arap beldesine yabancı müdahaleyi reddettiğini iddia eden bir kimseden bu tür yalanlamadan başka bir şeyin gelmesi beklenmezdi. Zira Suriye rejiminin, Amerikalı efendilerinin çıkarı doğrultusunda Lübnan, Irak, Filistin meselesine ve Golan'daki Yahudi gaspçıları korumak için müdahalede bulunduğu gün ışığı gibi ortadır.

Bugün Suriye rejiminin, cürüm işlemede ikiz kardeşi olan Libya rejiminin yanında yer alması yarın halkı kendine karşı bugün Libya halkının mücrim yöneticisine karşı takındığı tutumunun aynısını takınacağı şeklindeki vizyonu ve mücrim Albayın halkına karşı takındığı tutumun aynısını takınacağı şeklindeki niyeti ile örtüşmektedir... Suriye rejiminin saplantısı şudur ki Kadadafi'nin direnmesi ve ayaklanmayı bitirmesi halinde bunun Suriye halkı üzerinde etkisi olacağı ve ayaklanmayı engelleyecektir. Buna mukabil Libya halkının yöneticisine karşı zafer elde etmesi ise kardeş Suriye halkını, yöneticisine karşı ayaklanmaya cesaretlendirecek, emarelerinin görünmeye ve değişim kafilesine katılmak üzere yol arayışlarının başladığı ayaklanmaların patlak vermesini çabuklaştıracaktır.

Bu olay, Suriye rejiminin ancak halkının karşısında olmak için ortaya çıktığını göstermektedir ve bu da hiç şaşırtıcı değildir. Zira bugünkü yöneticisi, Hama'da, Tedmir ve Zaviye'de halkına karşı katliamlar işleyen babasının varisidir. İşte kendisini yönetime babasının güvenlik birimlerinin getirdiği babasının oğlu olan bu adam, insanları bunlarla yönetmekte ve halkına karşı koymak için kendisini güvenlik çeteleri ile birlikte hazırlamaktadır. Bu adam, ne aç ne de tok bırakan insanları aşağılayıcı ve çirkin yüzünü arkasına gizlediği bir takım malî yardımlarla bir eliyle havuç ve geçen asrın seksenlerinden bu yana Suriye'nin helak olan babasının katliamlar işlediği günlerde bile tanık olamadığı birtakım güvenlik tedbirleriyle diğer eliyle sopa göstererek öldürücü ayaklanmayı uzaklaştırmaya çabalamaktadır. Bu tedbirlerin maksadı, halkı korkutmak ve terörize etmek olup bu adamın, cürüm işlemede babasının yolunu takip etmeye niyetli olduğunu göstermektedir.

Suriye rejimi, kendi halkını ve bu ülkedeki Müslümanları gözetme zihniyetinden tamamen uzak güvenlik zihniyeti üzerine kurulu bir rejim olup tüm yönetim organlarını bunun üzerine inşa etmiştir. Kırk küsur seneye uzanan baba ve oğlun yönetimi dönemleri boyunca resmî televizyon, radyo kanalları ve gazetelerdekilerin dışında hiçbir zafere, izzete ve onura tanık olunulmamıştır. Ne bir toprak kurtarmış ne de bir saldırıya karşılık vermiştir. Sürekli olarak cevap hakkını korumaktan ve Golan'ın geri alınacağını iddia etmekten başka bir şey yapmamıştır. Golan'ı geri alınacağını iddia etmesi ise sadece bölgenin imarını, bölgenin çıkarlarının korunmasını denetleyecek ve Filistin'i gaspeden Yahudi varlığını savunacak çok uluslu bir güç adı altında devası askerî bir üs kurma gibi efendileri Amerikalıların çıkarını gerçekleştirmek içindir.

Suriye rejimi, insanları maruz bıraktığı "tehlikeleri" ve trajedilere son vermelidir. Aksi takdirde mezarını kendi elleriyle kazacak, tarihin laneti onun üzerine olacak, Allah dünyada ve ahirette onu affetmeyecek ve Allah'ın şu kavline muhatap olacak: سَنَسْتَدْرِجُهُمْ مِنْ حَيْثُ لا يَعْلَمُونَ * وَأُمْلِي لَهُمْ إِنَّ كَيْدِي مَتِينٌ "Hiç bilmeyecekleri bir yerden onları istidrac edeceğiz. Onlara mühlet veririm; (ama) Benim tuzağım çok çetindir." [Arâf 182-183]

Bizler biliyoruz ki Suriye halkının geneli, İslamî eğilime sahiptir ve Şam beldesinde hayrın olduğuna inanmaktayız. Allah'tan bu kerim beldede diniyle övünen halkı yoluyla değişim rüzgarını harekete geçirmesini temenni ediyoruz. Ki böylece Resul-il Kerim [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in müjdesi, bu beldede gerçekleşsin de vaat edilen İkinci Raşidi Hilafet geri gelsin.

Hizb-ut Tahrir, sizlerden olup sizlerin dertleri ile dertlenmektedir. Gerek İslam beldeleri gerekse diğer beldelerde olsun çalıştığı her ülkede olduğu gibi Suriye'de de sizlerin arasında uyanıklığı, ihlası, samimiyeti, sabrı, oğlunun ve daha önce de babasının karşısında hak üzerinde sebatı ile tanınmaktadır. Biz hiçbir kimseyi Allah'a karşı temize çıkaracak değiliz. Hem Suriye halkı hem de güç ve kuvvet sahipleri arasında tanınmakta olup herkesi kendisi ile birlikte çalışmaya ve Raşidi Hilafeti kurmak için kendisine nusret vermeye davet etmektedir. Eğer onlar bunu yaparlarsa Allah'ın izniyle Hilafeti kurma ve Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in ensarının örneğinde olduğu gibi İkinci Raşidi Hilafetin ensarları adını alma şerefine nail olacaklardır. Allahuteala, şöyle buyurdu: إِنَّا لَنَنْصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ ءَامَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الأَشْهَادُ "Muhakkak ki resullerimize ve iman edenlere hem bu dünya hayatında hem de şahitlerin (şahitlik için) kalkacakları günde nusret vereceğiz. [Ğâfir/Mu'min 51]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria
www.tahrir-syria.info
E-Mail: media@tahrir-syria.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER