- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
AZERBAYCAN’IN 'KADIN HAKLARI' ALANINDA DÜNYADA LİDER OLDUĞUNU İDDİA ETMESİ YALANDIR!
Haber:
17 Ekim 2016’da internet’te haftalık yayın yapan "Jewish Journal" dergisi Azerbaycan’ın bağımsızlık günü münasebetiyle ilgili bir makale yayınladı ve bu makalede kadın hakları konusunda Azerbaycan’ın dünya çapında lider olduğunu iddia etti. Mehlich Afitaev tarafından yazılmış bir makaleden şöyle alıntı yapılmış; "bağımsızlığımızın ilk dönemlerinde, 1918-1920 arasında dünyada laik demokratik Müslüman ilk devlet bizdik. Kısa süren özgürlük dönemimizde, Azerbaycan’da İslam ülkeleri seviyesinde kadınlara ilk kez oy hakkı bizde verildi. Bugün ise devlet dairelerinin tüm kurumlarında ve diğer sektörlerde kadınlar var, bizim attığımız adımları bir çok demokratik ülkeler refah ve ilerleme yolunda yürümek için atmaktadır."
Yorum:
"Azınlıklar ve kadınların kurtuluşu hakkında kalıplaşmış düşünceleri kıran Azerbaycan’ın yaptığı gibi dünyada başka hiçbir ülke yoktur." Makale özellikle bunu vurguluyor. Eğer bizden biri bu şaşırtıcı ifadeleri ciddiye almak isterse, o "kadının kurtuluşu" için ölçü kullanılan gerçek referans noktasını yeniden tartmak zorunda. Bu, kesinlikle benimsedikleri laik, liberal bakış açısıdır. Biz kadın hakları için gerçek doğru ölçülere dönersek, yani kültürel ve İslam ölçüsüne, o zaman Azerbaycan’ın iddia ettiği kadın hakları alanında dünyada lider olduğu safsatası yakın gelecekte önemini kaybeder. Rasulullah (sas )kurduğu ilk İslam devletinin zamanındaki kadınların ilerlemesinin durumuna bakarsak; İslam devletinin zamanında kadınların daha güçlü ve daha lider konumda olduğunu kesinlikle görürüz. Kadınların demokrasideki lider pozisyonları ise bir vehimden ibarettir.
İslam tarihindeki kadın; bir alime, siyasetçi, iş kadını, fakih ve doktordur. İslam devletinde ilk İslami kural, kadınların özel servet sahibi olması hakkıdır ve bu hak yasa ile güvence altına alınmıştır. Kadınların kendi iradesiyle isteyerek evlenme hakkına sahip olması ve erkeklerin sahip olduğu gibi eğitimden yararlanma hakkının verilmesi de Medine'de İlk kurulan devlette ve sonraki dönemlerde geçerliydi ve bu kurallarla yönetildi. İslam tarih kitaplarında kadın liderlerden yüzlercesi mevcuttur. Örneğin, Fatıma el-Fihri, 859 H. yılında Fez’de üniversite kurdu ve Ümmü Derda Suriye'de fıkıh dersleri veriyordu. Nitekim Endülüs'ten Hindistan'a kadar ülkeyi yöneten Emevi devletinin beşinci Halifesi, Ümmü Derda’dan fıkıh dersleri almıştır. Kadınların sanat ve felsefede yetenekli oldukları İslam toplumunda biliniyordu. Kadınların topluma katkısı sadece bunlarla sınırlı kalmadı ayrıca toplumda etkindiler.
Tüm modern demokrasilerin kanunlarında kadınlara yönelik istismar ve küçük düşürücü ameller mevcutken İslam hukukunda böyle bir boşluk yoktur aksine hakaret, iftira ve cinsel taciz apaçık bir ihlaldir. Azerbaycan’ın eşitlik hakları iddialarına ilişkin bariz bir ikiyüzlülük yansıtan bazı ayrımcı yasalar politikalarında mevcuttur. "Cinsiyetler (kadın ve erkek) arasında eşitliği sağlamak" bu yasalarda ayrımcı hükümler yer almakla birlikte "kadınların özel doğasını" ihtiva eden farklı evlilik yaşı ve emeklilik yaşı dahil olmak üzere "cinsiyete dayalı ayrımcılığın" ortadan kaldırılması için Ekim 2006’da yasa çıkarılmıştır. Hukuk, işyerinde cinsel tacizi yasaklıyor, yasa işyerinde cinsel taciz vuku bulduğunda, işverene işyerinde işlenen cinsel tacizi gizleme hakkı veriyor. Şu ana kadar henüz bu türden iş yerinde taciz olayı ile ilgili bir mahkemeye müracaat olmamıştır. ICRC, aile içi şiddetle mücadele için ulusal bir strateji geliştirdi. Ancak,İnsan Hakları İzleme Örgütü raporları gösteriyor ki; alınan yeni tedbirlerin aile içi şiddeti önleme ve mağdurlara yardım etme noktasında uygulamaya ilişkin net kurallar barındırmaması veya herhangi bir protokol bulunmaması, bu yeni yasaların uygulanmasının etkisini sınırlamıştır. Buna rağmen kadınlara karşı şiddet büyük bir sosyal sorun olmamıştır. 2015 yılında Azerbaycan Avrupa Oyunlarına ev sahipliği yaptığı zamanda, İngiliz Guardian gazetesi kadın ve çocukların yoksulluk içinde pahalı spor stadyumların gölgesinde yaşadıklarını ortaya koymuştur.
Yazar Yulia Aliyeva Gureyeva'nın aktardığına göre: "Uluslararası toplumsal cinsiyet eşitliği taahhütlerinin uygulamasındaki bu kusurlar ve eksikler devletin şu ana kadar kadınların güçlendirilmesine ilişkin eksikliğini giderecek bir politik formülde başarılı olmadığını gösterir." Kadın hakları teorisi ve fiili gerçeklikteki durumu ve tutarsızlığı liberal demokrasilerde oldukça yaygındır. Bunun sebebi kapitalistlerin çıkarlarıyla insanların kendi hakları olarak gördükleri şeylerin farklılığı çatışmasıdır. Böyle bir çelişki ve farklılık ancak liberal demokraside olur. İslam'da, Allah Subhanehu ve Teala yargının açıkça tek bir hedefe dayanmasını, itibar alınmasını emretti. O da sadece Allahu Tealaya ve Resulune itaat etmektir. Maide süresinin 49. ayetinde şöyle geçmektedir: ﴿وَأَنِ احْكُم بَيْنَهُم بِمَآ أَنزَلَ اللّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَاءهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَا أَنزَلَ اللّهُ إِلَيْكَ فَإِن تَوَلَّوْاْ فَاعْلَمْ أَنَّمَا يُرِيدُ اللّهُ أَن يُصِيبَهُم بِبَعْضِ ذُنُوبِهِمْ وَإِنَّ كَثِيرًا مِّنَ النَّاسِ لَفَاسِقُونَ﴾Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur’an’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz Allah, bazı günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. İnsanlardan birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır.
Dünya, İslam'ın yönetim nizamının dönüşünü gördüğünde, günümüzdeki demokrasilerdeki kadın hakları anlayışının eksikliğini anlayacak ve kadın haklarının gerçek korunmasının anlamını görecektir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
AMRAN MUHAMMED