Haber ve Yorum

Okumayan/Çalışmayan Gençlik Ancak İslam ile Kalkınacaktır

Haber:

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD),Türkiye’de “çalışmayan ve eğitim/öğretim görmeyen” gençlerin ekonomiye üretime katılmamaktan kaynaklanan “maliyetinin” GSYH’nın yüzde 3,4’ü, yani yaklaşık 25 milyar dolar olduğunu bildirdi. Haberler

Yorum:

Ekonomik işbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD)’nin “Bir Bakışta Toplum 2016” Raporu’na göre Türkiye’de hem çalışmayan hem de okumayan gençlerin oranı yüzde 30 ile 35 OECD ülkesi arasında en yüksek (sonuncu) orana sahip olduğu belirtildi. Bu rapora göre 15-29 yaşları arasındaki gençlerden her 10 taneden 3 tanesi hiçbir iş yapmıyor, okumuyor, hayata, geleceğe dair bir planı, hedefi bulunmuyor. Okuyanların durumu ise maalesef pek de iç açıcı değil. 2016 Yükseköğretime Geçiş Sınavında 32.983 öğrenci 160 sorudan 1 tane bile doğru yapamayarak 0 puan alıyor. Yine 160 sorudan 26 net yapamayan öğrenci sayısı 484.000 öğrenci oldu ki bu sınava giren öğrencilerin %25’i kadardı. Geçen seneye göre daha iyi olan bu istatistikler gençliğin eğitim ve öğretimdeki durumunu göstermek için yeterli olsa gerek.

Yine aynı rapor kapsamında, Türkiye'deki her üç vatandaştan en az birinin işini kaybetme veya iş bulamama kaygısı olduğu belirtiliyor. Buna TÜİK’in işsizlik raporu verileri eklendiğinde sıkıntının artarak devam ettiği, durumun iyiye değil kötüye gittiği görülüyor. TÜİK’in işsizlik araştırmasına göre 2016 Haziran dönemi geçen yılın aynı ayına göre 247 bin kişi artarak 3 milyon 127 bin kişi olmuş. 15-29 yaş grubundaki gençler bu oran içinde daha fazla yer alıyor. İşi olanların işinden memnun olmadığı, işi olmayanların gelecekten ümidini kestiği bir toplum olduk. Sorun bununla da bitmiyor. Stres, bunalım, kriz, psikolojik hastalıklar ve benzeri rahatsızlıkların %60 oranına ulaştığı gençlik büyük bir çıkmazın içerisinde bulunuyor. Bunu aşmak için ise Sağlık Bakanlığı verilerine göre ilaç tüketimi 10 yılda %100 artarak ortama yıllık 25 kutu olarak kullanılıyor. Hasta olmayanları çıkardığımızda bu sayının çok daha fazla olacağı kesin. Hayata gönderiliş gayesini, bakış açısını öğrenememiş/öğretilmemiş bir neslin geleceğinden bahsetmek ne kadar mümkündür? İlk emri “Yaradan Rabbinin adıyla oku” olan bir dinin mensubu toplumun en değerli varlıkları çocuklarının okumaması, çalışmaması geldiğimiz vahim durumun sonucudur.

OECD raporunun “Gençlik üzerine projektör” bölümünde Türkiye’de kişilerin birbirine güvenleri %12 olarak tespit edilirken, bu oran OECD ortalaması %33 olarak çıktı. Türkiye bu alanda 35 üye ülke arasında 34’üncü sırada. Allah Resulü sallallâhu aleyhi ve sellem’in “Müslüman elinden ve dilinden emin olunan kişidir” hadisi ailemize, topluma ve devlete hâkim olsaydı gençlik böyle bir sorun yaşar mıydı? Annesine, babasına dahi güvenemeyen, hayatı tek başına özgürlük hayali ile yaşamaya çalışan bir toplum doğal olarak başarısız, güvensiz ve mutsuz olacaktır. Allah Subhanehu ve Teala toplumun yüksek idealleri olan insanın canını, malını, aklını, neslini, onurunu, dinini ve huzurunu sağlamak için İslami bir hayatı bizlere vahy etmiştir. Toplum kadını-erkeği ile genci-yaşlısı ile bir bütündür ve Allah Resulü sallallâhu aleyhi ve sellem’in ifadesi ile bir gemideki yolculara benzer. Bu gemi delindiğinde bundan her kesim zarar görür. Bu yüzden geminin sağlam olabilmesi için İslami bir hayatın yaşandığı, İslami toplumun inşa edildiği Raşidî Hilafet ile mümkün olacaktır. Bu nizam İslami eğitim metodu ile gençliği bu halden izzetli bir hale getirecek, hem bu dünya hem de ahiret için çalıştıracaktır.

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Musa BAYOĞLU