Cuma, 01 Rebiu’s Sânî 1446 | 2024/10/04
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

Amerika’nın Sudan’da Devam Eden Çatışmanın Baş Aktörü Olduğu, Siyasi Uyanıklığa Sahip Her Gözlemci İçin Açık Hale Gelmiştir!

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken salı günü yaptığı açıklamada, Washington’un “Sudan Silahlı Kuvvetleri ve paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri’ni 14 Ağustos’ta İsviçre’de başlayacak olan ABD arabuluculuğundaki ateşkes görüşmelerine katılmaya davet ettiğini” söyledi. Blinken, ayrıca müzakerelere Suudi Arabistan’ın ortak ev sahipliği yapacağını ve görüşmelere Afrika Birliği, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Birleşmiş Milletler’in gözlemci olarak katılacağını belirtti.

ABD’nin Sudan’da devam eden çatışmanın baş aktörü olduğu, ABD’nin Sudan politikasını takip eden her uyanık gözlemci için açık hale gelmiştir. Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, Çerçeve Anlaşmasını ortadan kaldırmak için Sudan’daki savaşı körükleyenin Amerika olduğunu şüpheye yer bırakmayacak şekilde defalarca vurguladık. Eğer ordu, söz konusu anlaşmayı imzalamış olsaydı, Amerika ve Sudan’daki adamları dizginleri kaybedecekler ve İngilizler siviller aracılığıyla ipleri ellerine alacaklardı. Bu saçma ve lanet savaş bu yüzden meydana geldi. Ardından Amerika, Cidde Platformu’nu savaşı durdurmaya yönelik müzakereler için tek platform olarak dayatarak sahneyi kontrol etmeye devam etti. Böylece bölgedeki İngiliz ajanlarının olayların gidişatını etkilemesine olanak tanımadı. Amerika bölgedeki ajanlarını, işler olgunlaşıncaya kadar savaşı uzatacak bazı eylemlerde bulunmak üzere seferber etti. Şimdi Amerika önümüzdeki Kasım ayında yeni başkanlık seçimlerine gidiyor. Bu yüzden mevcut ABD yönetimi, Sudan’daki savaşı durdurmayı ve bir anlaşma imzalamayı dış politika başarılarından biri haline getirme arzusunda. Bu nedenle Amerika’nın sponsorluğunda ve gözetiminde gerçekleşecek müzakerelerin başlama tarihi olarak 14 Ağustos belirlendi. Müzakerelere katılacak diğer ülkeleri ve örgütleri ise, Sudan Ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ndeki adamlarına dayatacağı şeylerin yalancı tanıkları ve gözlemcileri haline getirdi.

Ne yazık ki ülkemiz, bir çoban ve kalkanın yokluğunda, uluslararası nüfuz mücadelesinin bir arenası olmaya devam ediyor. Bu lanetli savaşın bedelini çaresiz halkımız ödüyor. Başkalarının dünyası için dinini satan, ülkemizi ve kaynaklarımızı talan eden, zenginliğimize göz diken sömürgeci kafir Batı’nın aparatı olmayı kabul eden bir grup evladımızın katliamına, tecavüzüne, yerinden etmesine, mal ve mülkün talanına maruz kalıyor. Bu saçmalığı ve bozguncuları sadece Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet durdurabilir. Öyleyse hepimiz onu bir an önce geri getirmek için çalışmalıyız.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا للهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]

Devamını oku...

Özbekistan: Özbekistanlı Bir Kız Kardeşin "Özbekistan'daki Siyasi Mahkumlara Destek!" Kampanyasına Destek Mesajı

  • Kategori Özbekistan
  •   |  

Hizb-ut Tahrir/ Özbekistan:

Özbekistanlı Bir Kız Kardeşin "Özbekistan'daki Siyasi Mahkumlara Destek!" Kampanyasına Destek Mesajı

"Özbekistan'daki Siyasi Mahkumlara Destek!" Kampanyası

Hicri 19 Muharrem 1446, Miladi 25 Temmuz 2024

ozbekistan

#ÖzbekistandanÇağrı
#PleaFromUzbekistan
#ЎЗБЕКИСТОНДАН_ФАРЁД
#صرخة_من_أوزبيكستان

 

Devamını oku...

Özbekistan’daki Hizb-ut Tahrir’li Gençler ve İslam Ümmetinin Evlatlarına Hatırlattıkları!

  • Kategori Makaleler
  •   |  

Özbekistan’daki Hizb-ut Tahrir’li Gençler ve İslam Ümmetinin Evlatlarına Hatırlattıkları!

Özbekistan güvenlik güçleri, ölmüş olan kana susamış Kerimov’un baskıcı yaklaşımını sürdürerek 23 Hizb-ut Tahrir üyesini bir kez daha tutukladı. 9 Mayıs'ta, Kerimov döneminde hüküm giyen ve 1999-2000'den bu yana 20 yıl hapis yatan Müslümanların aynı suçlamalarla yargılanmasına başlandı. Yine Taşkent, Andican, Kogon, Karşi ve Semerkant bölgelerinde 16 genç şiddet ve terör suçlamasıyla yeniden tutuklanarak Taşkent'e gönderildiler ve haklarında soruşturma başlatıldı!

Allah Subhanehu ve Teala şöyle buyurmaktadır: أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَأْتِكُم مَّثَلُ الَّذِينَ خَلَوْا مِن قَبْلِكُم مَّسَّتْهُمُ الْبَأْسَاءُ وَالضَّرَّاءُ وَزُلْزِلُوا حَتَّى يَقُولَ الرَّسُولُ وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ مَتَى نَصْرُ اللهِ أَلَا إِنَّ نَصْرَ اللهِ قَرِيبٌ (Ey müminler!) Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: Allah'ın yardımı ne zaman! dediler. Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır.” [Bakara 214]

Adem Aleyhisselam’dan Nebi Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e, O’ndan sonraki Raşid Halifelere ve İslam tarihinin tüm dönemlerine kadar ki sürece baktığımızda, Allahu Teala’nın yardımının zulmün ve şiddetin en yoğun olduğu zamanlarda geldiğini görmekteyiz. Nitekim Musa Aleyhisselam’ın taraftarlarıyla birlikte Firavun’un ordusundan kaçarken Kızıldeniz’in kıyısına geldikleri ve Firavun’un askerleriyle Kızıldeniz arasında çaresiz ve sıkışıp kaldıkları anda Allahu Teala’nın yardımının gelmesi, buna dair en çarpıcı örneklerden biri olsa de daha birçok örnekler mevcuttur.

Ancak özellikle peygamberler olmak üzere İslam risaletini taşıyan tüm davet taşıyıcıları başlarına gelen bu musibetlerden dolayı asla davetlerinden vazgeçmemişler; aksine davetlerine daha da sıkı bir şekilde sarılmışlardır. Zira onlar, bu dünyanın, kimin daha iyi salih amel işleyeceğinin denenmesi için bir imtihan sahası olduğunun bilincindeydiler. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: اَلَّذ۪ي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيٰوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّكُمْ اَحْسَنُ عَمَلًا وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْغَفُورُHanginizin daha güzel davranacağınızı denemesi için ölümü ve hayatı yaratan O'dur. O, Aziz’dir (mutlak üstündür); Ğafûr'dur (çok bağışlayandır).” [Mülk 2]

İşte tiran Kerimov döneminde, sırf Rabbimiz Allah’tır dedikleri için yirmi yıl cezaevinde yatan 23 Hizb-ut Tahrir’li genç de, peygamberlerin ve sahabelerinin göstermiş oldukları tavrı göstermişler, en iğrenç zulüm ve baskı çeşitlerine maruz kalmalarına rağmen davetlerinden vazgeçmemişler, aksine davetlerine sımsıkı sarılmışlardır. Bu da ölmüş Kerimov’un has adamı tiran Mirziyoyev’i ve onun efendilerini çılgına döndürmüş ve bu yüzden tiran Mirziyoyev, partinin 23 gencini, Kerimov dönemindeki aynı uydurma ve asılsız suçlamalarla tekrar cezaevine göndermiştir.

Ben bu makalede Özbekistan’daki kahraman Hizb-ut Tahrir’li gençlerin, biz İslam ümmetine, Kur’an ve İmam Şafii’nin diliyle hatırlattıkları bazı gerçekleri dile getireceğim ki onlar şunlardır:

1- Ey Özbekistan’ın kahraman yiğitleri! Sizler İslam ümmetine, dünya hayatının ne kadar ucuz ve değersiz olduğunu hatırlattınız. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَمَا هٰذِهِ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا لَهْوٌ وَلَعِبٌؕ وَاِنَّ الدَّارَ الْاٰخِرَةَ لَهِيَ الْحَيَوَانُۘ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ(Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; ahiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!” [Ankebut 64] Ayrıca dinde fakih olan İmam Şafii şöyle demiştir:

Ey baki olmayan dünyayı kucaklayan kişi, dünyada yolcu olarak geceler ve sabahlarsın *** Dünyayı kucaklamayı ehline terk et ki, sen de Firdevs cennetinde bakirelerle kucaklaşasın.

2- Ey Özbekistan’ın cesur davet taşıyıcıları! Sizler İslam ümmetine, düşmanın o kadar zulmüne rağmen ona boyun eğmeyerek düşmanın yanında yer almanın zillet ve Allah’ın davetinin yanında yer almanın izzet, İslam daveti uğruna cömertlik göstererek de, İslam davetine karşı cimri olanların ne kadar hoşgörüsüz olduğunu hatırlattınız. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: اَلَّذٖينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرٖينَ اَوْلِيَٓاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنٖينَؕ اَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمُ الْعِزَّةَ فَاِنَّ الْعِزَّةَ لِلّٰهِ جَمٖيعاًؕMüminleri bırakıp kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah’a aittir.” [Nisa 139] İmam Şafii ise şöyle demiştir:

Düşmanlardan yana asla zillet içine girme, çünkü düşmanların düşmanlığı bela ve musibettir *** Cimri kimseden asla hoşgörü bekleme, zira susamış kişi için ateş susuzluğu gidermez.

3- Ey Özbekistan’ın muhlis gençleri! Sizler İslam ümmetine, Allah’ın salih kulları için bu dünyanın yurt olmadığını, esas kalıcı yurdun ahiret olduğunu, bu nedenle tüm zeki ve akıllı kulların salih amel işlemek için çaba sarfetmeleri gerektiğini hatırlattınız. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا لَعِبٌ وَلَهْوٌؕ وَلَلدَّارُ الْاٰخِرَةُ خَيْرٌ لِلَّذٖينَ يَتَّقُونَؕ اَفَلَا تَعْقِلُونَDünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Muttaki olanlar için şüphesiz ki ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?” [En’am 32] İmam Şafii ise şöyle demiştir:

Allah’ın öyle zeki kulları vardır ki *** onlar fitnelerden korkup dünyayı terk ettiler

Onlar dünyanın yaşayan (Salih kullar) için yurt olmadığını anlayınca;

Onu bir dalga kabul edip salih amelleri orada kendileri için gemi yaptılar

4- Ey Özbekistan’ın cesur adamları! Sizler İslam ümmetine, yarım gün çalışıp günün geri kalanını Allah’ın davetinin peşinde koşarak rızkın sadece Allah’ın elinde olduğunu hatırlattınız. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: اَللّٰهُ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَٓاءُ وَيَقْدِرُۜ وَفَرِحُوا بِالْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۜ وَمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا فِي الْاٰخِرَةِ اِلَّا مَتَاعٌ۟Allah dilediğine rızkı bolca bahşeder, dilediğine de sınırlı ölçüde verir. Fakat inkârcılar, bu gerçeğin farkında olmadıkları için dünya hayatı ile sevinip şımarırlar. Oysa ahiretin sonsuz nimetleri yanında dünya hayatı azıcık, değersiz ve geçici bir geçimlikten ibarettir.” [Ra’d 26] İmam Şafii ise şöyle demiştir:

Yanımda günlük azığım olduğunda gam benden uzak olur Ey Sait!

Yarınki endişeler aklıma gelmez, zira yarın için ayrı bir rızık vardır

Allah emredici olarak bir şey dilediyse ona teslim ol, istenen şeyi de onun iradesine bırak.

5- Ey Özbekistan’daki Allah’ın muttaki kulları! Sizler İslam ümmetine, daveti sadece sözle değil, amel ederek de taşıyarak, zamanımızın alimlerine, esas fakihin söz ve konuşmayla değil, ameliyle fakih olacağını, liderin de İslam ahlakıyla lider olacağını hatırlattınız. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ * كَبُرَ مَقْتاً عِنْدَ اللَّهِ أَنْ تَقُولُوا مَا لَا تَفْعَلُونَEy iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir nefretle karşılanır.” [Saff 2-3] İmam Şafii ise şöyle demiştir:

Fakih; söz ve konuşması ile değil, ameliyle fakih olan kimsedir

Lider de; kavmiyle ve adamlarıyla değil, ahlakıyla lider olandır

Son olarak diyorum ki; ey Hizb-ut Tahrir’in asil gençleri! Rabbim sizlere merhamet etsin, size bir an önce bir çıkış yolu versin ve sizlere ve tüm Müslümanlara, sizin ve tüm çaresiz Müslümanların sıkıntılarını giderecek olan Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’ni nasip etsin.

#صرخة_من_أوزبيكستان

#PleaFromUzbekistan

#ЎЗБЕКИСТОНДАН_ФАРЁД

#ÖzbekistandanÇağrı

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ramazan Ebu Furkan

Devamını oku...

Artık Ümmetin, Evlatlarına Yardım Etmesinin Zamanı Gelmiştir!

  • Kategori Makaleler
  •   |  

Artık Ümmetin, Evlatlarına Yardım Etmesinin Zamanı Gelmiştir!

Siyasi tutukluluk meselesi, ümmetin acil meselelerinden biridir; zira İslam ümmeti, özellikle davetçiler, akademisyenler, politikacılar, düşünürler ve mücahitlerden oluşan lider seçkinler olmak üzere evlatlarının tutuklanması, haksız cezalarla hapsedilmesi, işkence, kaybolma ve zulüm gibi büyük acılar çekmiştir. Oysa bu kişilerin liderlik pozisyonlarına getirilip Allah’a davet etmeleri gerekirken, ümmetin uyanışını ve kalkınmasına engellemek ve onun dinine düşmanlık yapmak için işkence ve ölüm zindanlarına atılmaktadır. Nitekim bu durum, Osmanlı Hilafet Devleti’nin yıkılmasından ve İslam beldelerinin, sicilleri korkunç suçlar ve ölüme varan işkencelerle dolu olan güvenlik ve istihbarat servisleri aracılığıyla Müslüman ülkeleri yöneten baskıcı ve işkenceci rejimlerin altına girmesinden bu yana onlarca yıldır sürmektedir.

Özellikle Hizb-ut Tahrir’li davet taşıyıcıları olmak üzere Müslümanlara işkence, hapis ve tutuklama gibi felaketleri tattıran rejimlerden biri de Özbekistan’dır. Hatta Özbekistan, tiran Kerimov döneminde siyasi tutukluların haklarını en çok ihlal eden ve onlara zulmeden rejimlerden biri olarak kabul edilmektedir.

Geçtiğimiz günlerde Müslümanlara ve tutuklu ailelerine yönelik provokatif bir tavırla, yaklaşık yirmi yıl süren mahkumiyetleri sona eren Hizb-ut Tahrir’li bir grup genç, hapisten çıkmalarının ardından haksız yere ve iftirayla yeniden tutuklandılar. Bu ise Mirziyoyev rejiminin, yıllar önce seçim kampanyasında halka fikir özgürlüğünü destekleyeceği ve insan haklarını ihlal etmeyeceği yönünde verdiği sözlere rağmen, genel olarak İslam’a ve Müslüman Özbekistan halkına, özel olarak da İslam’a ve Hilafete yönelik davet taşıyıcılarına karşı düşmanlık konusunda selefi tiran Kerimov'un yaklaşımına bağlı kaldığının göstergesidir!

İslam ümmetinin, gerek değişim için, gerek suçlu rejimleri ortadan kaldırmak için, gerek Özbekistan ve tüm İslam ülkelerindeki tiranların hapishanelerindeki mazlum ve zulüm gören evlatlarına destek olmak için, gerekse de bu yeryüzünün her yerindeki mustazaf evlatlarına destek olmak için harekete geçmesi gerekir.

Aziz olan Allah’tan, İslam ümmetine bir an önce kurtuluş vermesini niyaz ediyoruz.

وَاللهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ

Muhakkak ki Allah emrinde galiptir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” [Yusuf 21]

#ÖzbekistandanÇağrı

#PleaFromUzbekistan

#ЎЗБЕКИСТОНДАН_ФАРЁД

#صرخة_من_أوزبيكستان

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Aişe Muhammed

Devamını oku...

Ey Müslüman Ülkelerin Başındaki Yöneticiler: Hâlâ Aklınızı Kullanmayacak mısınız?!

  • Kategori Haber ve Yorum
  •   |  

Haber - Yorum

Ey Müslüman Ülkelerin Başındaki Yöneticiler: Hâlâ Aklınızı Kullanmayacak mısınız?!

Haber:

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: “Uluslararası mahkemelerde yargılanan bir katliamcıyı ayakta alkışlayan topluluk, bu katliamların ortağıdır. Yazıklar olsun size.” (Fetih Medya, 25/07/2024)

Yorum:

Yahudi varlığının 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de düzenlediği ve binlerce insanı katlettiği saldırılar devam ederken Yahudi varlığının Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Kongresi liderlerinin daveti üzerine Kongre’deki ortak oturuma katıldı. Netanyahu, Kongre’deki ortak oturumda yaklaşık 1 saat süren konuşma yaptı. Netanyahu’nun, konuşması boyunca her cümlesinin sonunda ABD Kongresi üyeleri tarafından ayakta uzun uzun alkışlandı.

Gazze katliamının baş aktörünün Amerika olduğu tüm dünya tarafından bilinmekle birlikte, Amerikan Kongresi’nin Netanyahu’ya karşı göstermiş bu tavır, bu hakikati iyice tescillemiş oldu. Amerika’nın bu tavrı üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş’un yapmış olduğu açıklama, elbette kayda değer bir açıklamadır. Ancak Numan Kurtulmuş’un bu açıklaması, Meclis Başkanı olduğu hükümetinin fiilleriyle örtüşen bir açıklama mıdır? Zira Türkiye devleti, Yahudi varlığının Gazze’ye yönelik başlattığı katliamın başlangıcından itibaren yaklaşık altı ay boyunca demir çelik malzemeleri ve gıda başta olmak üzere Yahudi varlığına birçok tedarikte bulunmadı mı? Peki Numan Kurtulmuş, neden o zaman diliminde Türkiye devletinin bu eylemine bir tepki göstermedi? Neden Yahudi varlığının bu katliamı durdurması için Türkiye devletini muhasebe etmedi? Neden mazlum ve mustazaf Gazze halkının kurtarılması için orduların harekete geçmesi gerektiğini söylemedi? Yoksa onun bu açıklaması da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı gibi Müslüman Türkiye halkını sakinleştirmeye yönelik içi boş bir açıklama mıdır? Zira Amerika’nın Gazze katliamını desteklediğini tüm dünya, hatta altı yaşındaki çocuklar bile biliyor! O halde Numan Kurtulmuş’un tepkisi Amerika’ya değil de, başta Türkiye olmak üzere Gazze katliamına sessiz kalan Müslüman ülkelerin yöneticilerine yönelik olması gerekmez miydi?

Bu yüzden diyoruz ki: Numan Kurtulmuş, şayet Amerika’ya yönelik açıklamalarında ciddiyse, o zaman gerçek tepki olarak şunları söylemelidir;

1-  Başta Türkiye olmak üzere tüm dünyadaki Müslümanların başındaki yöneticilerin Amerika ile olan ilişkilerini kesmeye davet etmelidir.

2-  Tüm Müslüman ülkelerin başındaki yöneticilere, Gazze’nin kurtuluşunun sadece orduların harekete geçmesiyle gerçekleşeceğini söylemelidir.

3-  Gazze katliamının durdurulması için can atan, neredeyse kalpleri yerinden fırlayacakmış gibi olan ve bunun için gece gündüz eylem veya gösteriler gerçekleştiren tüm Müslümanlara, hükümetlerine baskı yapmaları için hükümetlerinin saraylarına ve ordu karargahlarına akın etmeleri gerektiğini söylemelidir.

4-  Son olarak ve en önemlisi de, hem Gazze’deki hem de işgal altındaki tüm İslam coğrafyasındaki mazlum Müslümanların kurtuluşu için tek çözüm olan Raşidi Hilafet Devleti’nin kurulmasına davet etmelidir. Aksi taktirde Numan Kurtulmuş’un yaptığı açıklamanın ne Allah katında ne de Müslümanlar nezdinde hiçbir değeri olmayacak. Hatta Allah’ın öfkesine maruz kalacaktır. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ * كَبُرَ مَقْتًا عِندَ اللَّهِ أَن تَقُولُوا مَا لَا تَفْعَلُونَYapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir nefretle karşılanır.” [Saff 2-3] Nitekim bir şair de şöyle demiştir: Aynısını işlerken men etme bir günahtan *** Şayet böyle yaparsan, büyük bir utançtır senin için!

Sonuç olarak tüm Müslümanların başındaki yöneticilere diyoruz ki: Amerikan Kongresi’nin katil Netanyahu’yu sanki bir kahraman gibi ayakta alkışladıklarını gördüğünüz halde; hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ramazan Ebu Furkan

Devamını oku...

Mescid-i Aksa’daki Talmud Duaları, Selahaddin’e Çağrıda Bulunan Yeni Bir Çığlıktır!

  • Kategori Haber ve Yorum
  •   |  

Haber - Yorum

Mescid-i Aksa’daki Talmud Duaları, Selahaddin’e Çağrıda Bulunan Yeni Bir Çığlıktır!

Haber:

El Cezire Net, çok sayıda Yahudi yerleşimcinin 23/07/2024 sabahında, Talmud duaları yapmak için Mescid-i Aksa avlularına yönelik saldırı haberini şu başlık altında aktardı: “Bugün 184 yerleşimci Mescid-i Aksa avlularına baskın düzenledi.”

Yorum:

Yahudi varlığı hâlâ arbede çıkarmaya devam ediyor; zira Gazze’de eşi benzeri görülmemiş bir vahşetle sivil insanları öldürüyor, Cenin’de, Tulkarim’da ve Batı Şeria'nın diğer bölgelerindeki mücahit gençlere işkence ediyor, Kudüs’te fesat saçıyor ve Mescid-i Aksa’nın avlularına büyük bir küstahlıkla baskınlar düzenliyor ama haber geçiştirilip duruyor!

El-Aksa baskınları artık ses getirmiyor ve Gazze’deki katliamlar artık yankılanmıyor, İslam ümmeti uykuya mı daldı yoksa?! Ölüm, katliam ve kan sahnesine alıştınız mı yoksa?!Maymunların ve domuzlarının kardeşlerinin el-Aksa'ya saldırması, damarlarınızdaki kanınızı kaynatmayan sıradan bir haber haline mi geldi?!

Yahudiler, bu savaştan önceki İbrahim Mescidi gibi olması için Mescid-i Aksa’yı zamansal ve mekânsal olarak bölme planlarına, ümmetin boş vermişliğinden ve Yahudilerin suçları karşısındaki sessizliğinden sonra daha da yakınlaştılar ve planları konusundaki hırsları daha da arttı; şayet ümmet, orduları, alimleri ve tüm canlı güçleri bir bütün olarak bunun farkına varmazsa, sonra ağlamanın ve feryat etmenin hiçbir faydası olmayacaktır.

Ürdün, Mısır, Cezayir ve diğer yerlerdeki Müslüman orduların içindeki hayır umduğumuz muhlisler neden bekliyor Allah aşkına? Vücut parçaları ve yanmış cesetler sizi harekete geçirmiyor mu? Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in İsra’sı için harekete geçerek yanıp tutuşmayacak mısınız?! Zalim ve ajan yöneticilere itaatten elinizi çekip Rabbinizi ve Peygamberinizi razı edecek, sizi dünya ve ahirette kahramanlar olarak yazacak ve kıyamet günü geldiğinizde cennetin münadisinin, Mescid-i Aksa'yı Yahudilerin pisliklerinden kurtaran filan kişidir diye nidada bulunacağı eylemlerde bulunmak için neyi bekliyorsunuz? Yoksa Rabbinizin sizin için, Benin Rasulümün İsra’sını yardımsız bırakan ve Benim düşmanımın onu kirletmesine izin veren falan kişidir şeklinde nidada bulunması hoşunuza mı gidecek?!

Mescid-i Aksa’nın, gazaba uğramışların dans pisti haline gelmesini mi istiyorsunuz ey Müslüman orduların subayları?!

أَلاَ تُقَاتِلُونَ قَوْمًا نَّكَثُواْ أَيْمَانَهُمْ وَهَمُّواْ بِإِخْرَاجِ الرَّسُولِ وَهُم بَدَؤُوكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ أَتَخْشَوْنَهُمْ فَاللهُ أَحَقُّ أَن تَخْشَوْهُ إِن كُنتُم مُّؤُمِنِينَ

(Ey müminler!) verdikleri sözü bozan, Peygamber'i (yurdundan) çıkarmaya kalkışan ve ilk önce size karşı savaşa başlamış olan bir kavme karşı savaşmayacak mısınız; yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer (gerçek) müminler iseniz, bilin ki, Allah, kendisinden korkmanıza daha lâyıktır.” [Tevbe 13]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Beyan Cemal

Devamını oku...

İsveç: Özbekistan'daki Siyasi Mahkumlara Destek!

  • Kategori İsveç
  •   |  
Hizb-ut Tahrir / İsveç:
Özbekistan'daki Siyasi Mahkumlara Destek!

Sadece “Rabbimiz Allah'tır” dedikleri için Özbekistan hapishanelerinde tutuklu bulunan kardeşlerimize destek için, Hizb-ut Tahrir/ İsveç'in, Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi tarafından başlatılan "Özbekistan'daki Siyasi Mahkumlara Destek!" başlıklı küresel kampanyanın faaliyetlerine katılımı.

Cuma, 06 Muharrem 1446 Hicri - 12 Temmuz 2024 Miladi

isvec

Hizb-ut Tahrir / İsveç Medya Bürosu ve İletişim Komitesi'nden bir heyet Özbekistan Cumhurbaşkanı'na Özbek Rejimi'nin başta Hizb-ut Tahrir'in davet taşıyıcıları olmak üzere siyasi tutuklulara karşı işlediği suçlarla ilgili bir mektup gönderdi.

isvec

İsveç - Stokholm'deki Özbek Büyükelçiliği önündeki stand esnasında davet taşıyıcılarından kısa mesajlar

Cuma, 13 Muharrem 1446 Hicri - 19 Temmuz 2024 Miladi

- Hizb-ut Tahrir siyasi ve fikri olarak çalışmaktadır -

Abdurrahman Kardeşin Mesajı

- Hizb-ut Tahrir siyasi bir partidir -

Berâ Kardeşin Mesajı

- Zorba Tutuklama Zulmune Son Verin -

Eldar Kardeşin Mesajı

- Sadece “Rabbimiz Allah'tır” dedikleri için hapsedilen masum Müslüman mahkumları serbest bırakın -

İslam Kardeşin Mesajı

- Özbek rejimi, cezalarını tamamlayan Müslümanları sahte suçlamalarla yeniden hapse attı -

Hayri Kardeşin Mesajı

- Hizb-ut Tahrir'e yöneltilen iddialar yalan ve yanlış suçlamalardan başka bir şey değildir -

Mahmut Kardeşin Mesajı

- Mevcut Özbek rejimi Kerimov'un izinden yürüyor -

Mubin Kardeşin Mesajı

- Tek suçu “Rabbimiz Allah'tır” demek olanları serbest bırakın -

Rebi Kardeşin Mesajı

- Hizb-ut Tahrir üyelerinin hapse atılması Kerimov sisteminin geri dönüşünün kanıtıdır -

Said Kardeşin Mesajı

- İşkence altında uydurma itiraflarda bulunmaya zorlanan muhlis kardeşlerimizi serbest bırakın -

Şuhrat Kardeşin Mesajı

- Sadece ülkeleri için iyilik isteyen masum muhlis kardeşlerimizi serbest bırakın -

Suheyb Kardeşin Mesajı

- Terörizm Hizb-ut Tahrir'e yabancıdır -

Yusuf Kardeşin Mesajı

isvec

Stockholm'deki Özbek Büyükelçiliği önünde düzenlenen gösteriden kesitler.
Cuma, 06 Muharrem 1446 Hicri - 12 Temmuz 2024 Miladi

isvec

#ÖzbekistandanÇağrı
#PleaFromUzbekistan
#ЎЗБЕКИСТОНДАН_ФАРЁД
#صرخة_من_أوزبيكستان

isvec

İlgili Bağlantılar:

Hizb-ut Tahrir İsveç Resmi Web Sayfası
Hizb-ut Tahrir İsveç Facebok Sayfası
Hizb-ut Tahrir İsveç Instagram Sayfası
Hizb-ut Tahrir İsveç YouTube Sayfası

Devamını oku...

Mübarek Toprak Filistin: Özbekistan'daki Siyasi Mahkumlara Destek!

  • Kategori Filistin
  •   |  

Hizb-ut Tahrir/ Mübarek Toprak Filistin:

Özbekistan'daki Siyasi Mahkumlara Destek!

Sadece “Rabbimiz Allah'tır” dedikleri için Özbekistan hapishanelerinde tutuklu bulunan kardeşlerimize destek için, Hizb-ut Tahrir/ Mübarek Toprak - Filistin'in, Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi tarafından başlatılan "Özbekistan'daki Siyasi Mahkumlara Destek!" başlıklı küresel kampanyanın faaliyetlerine katılımı.

Hicri 13 Muharrem 1446, Miladi 19 Temmuz 2024 Cuma

filistin

Hizb-ut Tahrir / Mübarek Toprak - Filistin Kadın Kolları tarafından yapılan konuşma

Özbekistan'daki Siyasi Tutsaklara Destek İçin Dünya Çapında Başlatılan Kampanya kapsamında,

“İslam Ümmeti Tek Bir Vücut Gibidir, Onun Derdi de Tektir!”

Cumartesi, 14 Muharrem 1446 Hicri - 20 Temmuz 2024 Miladi

filistin

Hizb-ut Tahrir / Mübarek Toprak - Filistin Kadın Kolları tarafından yapılan konuşma

Özbekistan'daki Siyasi Tutsaklara Destek İçin Dünya Çapında Başlatılan Kampanya kapsamında,

“Özbekistan'daki Siyasi Mahkumlara Destek!”

Pazar, 15 Muharrem 1446 Hicri - 21 Temmuz 2024 Miladi

filistin

Hizb-ut Tahrir / Mübarek Toprak - Filistin Kadın Kolları tarafından yapılan konuşma

Özbekistan'daki Siyasi Tutsaklara Destek İçin Dünya Çapında Başlatılan Kampanya kapsamında,

“Özbekistan'daki Siyasi Mahkumlara Destek!”

Pazartesi, 16 Muharrem 1446 Hicri - 22 Temmuz 2024 Miladi

filistin

#ÖzbekistandanÇağrı
#PleaFromUzbekistan
#ЎЗБЕКИСТОНДАН_ФАРЁД
#صرخة_من_أوزبيكستان

filistin

İlgili Bağlantılar:

 

Devamını oku...
Bu RSS beslemesine abone ol

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER